Montenegro Terme ve Padova derken Kuzey İtalya'da yaklaşık 40 belediye göçmenlere karşı sert uyuglamalarla göze batıyor.
İtalyan nüfusunun sadece yaklaşık %3'ünü oluşturan göçmenler her gün yazılı ve görsel basının desteği ve bazı siyasi partilerin uygulamaları ile sorunların en büyügü olarak yansıtılıyor. Italya, tarihinde 'her iki suçun birini yabancılar yapıyor' açıklaması ile gündeme gelen İç İşleri bakanlarından 'tecavüz suçu işleyen yabancıları kısırlaştıralım' diyen milletvekillerine kadar bir çok şaklabanlığa tanıklık etmiş olsa da şu anda yerel yönetimlerin geldiği nokta gerçekten dikkat çekici.
Geçen hafta içinde kentte ışıklı bilgi edinme panolarına yazdırdığı sloganlarla ilgi odağı Montegrotto Terme belediye başkanı oldu: “Kent sakinleri dışarıya göç edin! Başka bir ülkede göçmen olarak yaşamak kendi ülkenizde bu şekilde yaşamaktan daha iyidir”. Bu demogojik sanat eserinin sahibi faşist partinin veliahtı olarak bilinen Ulusal Birlik(Alleanza Nazionale) partisinden seçilen belediye başkanı Luca Claudio. Sloganın ardında duran ve açıklama yapan Claudio şöyle diyor: “İtalya'da yasa dışı göçmenlere her geçen gün daha çok hak veriliyor. Bu sebeple İtalyan yurttaşı olarak yaşamaktansa göçmen olarak yaşamak daha iyi. Bu durumda biz belediye başkanları hiçbir şey yapamıyoruz. Elimiz kolumuz bağlı. Ya bize gerekli güçleri versinler ve biz de güvenliği sağlayalım ya da istifa edelim”.
Luca Claudio tabii ki bu sürünün tek örneği değil. Bilhassa gene Kuzey eyaletlerinden Veneto'da bu tarz uygulamalar geleneksel olma yolunda. Zamanında 'İtalyanlar giremez' şeklinde tabelalarla dikkat çeken ve tarihinde hep ayrılıkçı hareketlere destek vermiş İtalya'nın en zengin eyaletlerinden olan Veneto şimdi de göçmenlerle uğraşıyor. Örneğin Cittadella ili belediye başkanı Massimo Bitonci, Veneto eyaletini korumak amacıyla 'çetelerce işgal edildik' adlı bir projeyi hayata geçirdi. Kentten tüm işsizleri, yoksulları ve evsizleri uzaklaştıran belediye başkanı ayrılıkçı ırkçı parti Lega Nord(Kuzey Ligi) üyesi.
Bu tarz uygulamaları hayata geçiren kent ve belde sayısı 40'ı bulmakta. Verona'dan Treviso'ya, Montecchio Precalcino'dan Gorgo al Monticano'ya kadar bir çok kasaba ve kent var listede. Iletişimsel uygulamalardan hak mahrumiyetine kadar bir çok çeşitlilik gösteriyor belediyeler. Romano d'Ezzelino belediye başkanı Rossella Olivo belediyenin sağladığı burslardan yabancı öğrencileri mahrum kıldı. Olivo sağ parti Forza İtalia(Haydi İtalya) partisinden.
Tabii ki her belediyenin uygulaması herkesi mutlu edecek tarza değil. Italya'nın sanayi ve iş gücü deposu olan Kuzey'deki iş verenler bu tarz sıkıntılarla karşı karşıya kalan göçmen işçilerinin durumlarından şikayetçi. Düşük fiyata İtalyan sanayisini hareket ettiren göçmenler şimdi işverenlerin tepkisinin etkili olmasını bekliyor.
Uygulamalar haricinde Piemonte, Lombardia ve Veneto eyaletlerinden bazı belediye başkanları halkı da yanlarına alarak eylemler de yapıyor. Burda sloganların başında tabii ki “Göçmenlere hayır” geliyor. Öte yandan Padova'ya bağlı Teolo beledesi başkanı Lino Ravazzolo ise İtalyanca ve İtalyan Anayasasını bilmeyen yabancıların yurttaşlık edinme aşamasında imza atmayacağını söyledi.
Hristiyan Demokratlar'ın veliahtı UDC partisinden seçilen 15 küçük belediye başkanı ise göçmenlerin evlerinde temizlik kontrolü yapmayı ortak karar alarak uygulamaya başladılar.
Konu hakkında geçen hafta açıklama yapan sosyolog Gianfranco Bettin şöyle konuştu: “Bu duruş bir demogojik projedir. Korkuları arttırmaktan başka bir şey yapmaz. Korku var ancak sorun göğüslenerek aşılmalı, bu şekilde değil”.
Öte yandan Veneto eyaletinin en çok göçmen nüfusunun bulunduğu Arzignano beldesinde işler farklı. 25.300 İtalyan ile 4.600 göçmen sorunsuz yaşıyor. Okullardaki öğrencilerin %60'ı göçmenlerin çocuğu. “Kurallar anlatılır ve saygı gösterilmesi sağlanır. Kuralların herkes için olduğunu yıllardır süre gelen çalışmalarla anlatıyoruz. Ideolojik ön yargısız bir yönetim şart” diyor belediye başkanı Stefano Fracasso, merkez sol.