21 Ekim 2009 Çarşamba

Irkçılığa, ayrımcılığa ve hükümete karşı bir eylem

İkiyüzbinden fazla kişi ırkçılığa ve her türlü ayrımcılığa karşı Roma sokaklarında yürüdüler, bağırdılar ve hükümeti istifaya çağırdılar.

“7 Ekim 1989 tarihinde yüzbinlerce kişi Roma’da eylem için meydanlara indi ve bu ilk büyük ırkçılık karşıtı eylemdi. Aynı yılın 24 Ağustos tarihinde Villa Literno’da, Caserta’ya bağlı, Güney Afrika’lı Jerry Essan Masslo adlı siyasi ilticacı öldürüldü.

Üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen ırkçılık halen mevcut ve büyümekte, yeni kurbanlar vermeye devam ediyor ve Berlusconi hükümetinin siyasetinden besleniyor. Merkez sağ çoğunluğunca onaylanan “Güvenlik” Paketi yasa dışı göçmenliği suç olarak kabul ederek insan olma onurunu kırıyor.”

İşte bu satırlarla başlıyor Ulusal Irçılık Karşıtı Eylem'e çağrı metni. 150'den fazla ulusal ve yerel bazda dernek, siyasi parti ve hareket ile sendikaların katılımlarını bildirdikleri ve Cumartesi günü meydanda boy gösterdikleri bu büyük eylem yaklaşık 5 saatlik bir yürüyüşe tanıklık etti. Piazza della Repubblica'dan başlayarak Roma'nın tarihi ve turistik meydanlarından sokaklarından yani her uluslararası görünürlüğü olan noktasından geçen bu ikiyüzbinden fazla kişi sonunda iki buçuk saati bulan bir kapanış konuşmaları serisi ile Roma'yı selamladı Piazza Bocca della Verita'dan.

Mevcut sağ hükümetin sadece göçmenleri ilgilendiren yasal değişikliklerine veya egemen güç taraflı medyanın ırkçı diline değil her geçen gün artan görünmezler ordusu ve tahammül edilemez ekonomik ve sosyal yaşam tarzına bir baş kaldırıydı bu eylem. Bağımsız Ulusal Irkçılık Karşıtı Ağ tarafından 4 aydır yerelde ve ulusalda kurulan komitelerle düzenlenen eylem sonrasında faşist parti mirascısı Alleanza Nazionale(ulusal birlik) partisinden seçilen Roma Belediye Başkanı Gianni Alemanno artık belediye başkanı olarak bu tarz eylemlerin hafta sonunda kentlerinde rahatca yürümek isteyen Roma halkına rahatsızlık vermemesi için elinden geleni yapacağını söyledi.

Tüm Roma kentini bir bütün gün boyunca felç eden bu eyleme İtalya'nın her tarafında trenler, uçaklar, otobüsler ve arabalarla gelen eylemciler farklı gerçekleri temsil ediyordu. LGBTT hakları için ulusal bazda veya yerel ağda mücadele eden derneklerden, siyasi partilere, göçmenlerin kültür derneklerinden, bazı belediye meclisi üyelerine, sosyal merkezlerden kadın hakları derneklerine kadar bir çok oluşum ırkçılığa ve ayrımcılığa dur demek için buluştu.

“Deniz mezarlığına dönmekte olan, Sicilia kanalındaki göçmenlerin ölmesi, hükümetin mevcut siyasetinden esinlenen düşünme tarzının trajik sonucudur.

Bu dramatik durum toplumdaki her çeşit 'farklılığa' karşı tehlikeli bir şekilde korku ve şiddeti besliyor.

Cevap vermenin ve insan haklarını korumak için ve her tip ırkçılığa karşı durmak için beraberce büyük bir mücadele ve dayanışma kurmanın zamanıdır.”




Şeklinde devam eden çağrı metnin temel talepler listesi şu şekildeydi:

_Irkçılığa hayır demek için
_Tüm göçmenlerin yasal konuma geçmesi için
_Güvenlik Paketi’nin geri çekilmesi için
_Yasal ve yasadışı yollardan gelen tüm göçmenlere sahip çıkılması için
_Denizde geri itimler ile bunu yasal kılan anlaşmalara karşı durmak için
_Oturma izni ve çalışma sözleşmesi arasındaki bağlantının kalkması için
_Sığınmacılar için siyasi iltica hakkının korunması için
_Kimlik Belirleme ve Sınırdışı Etme Merkezleri’nin kesin kapatılması için
_Yabancılar ile İtalyan’lar arasında ayrımın engellenmesi için
_İş, sağlık hizmeti, ev ve eğitim hakkının herkese eşit şekilde tanınması için
_Işini kaybedenlerin oturma iznini kaybetmemesi için
_Gay, lezbiyen, biseksüel, ve transeksüellere(LGBT) karşı uygulanan her türlü ayrımcılıga karşı durmak için
_İş yerlerini koruma amacıyla mücadelede olan tüm çalışanlarla dayanışma içinde olmak için...

Eylemin ardından başlayan ve yaklaşık 2 buçuk saat süren konuşma zincirine göçmenlerin yanı sıra İtalyan yurttaşlar, ArciGay Ulusal Başkanı Aurelio Mancuso ve 2001 yılındaki Genova G-8 karşıtı eylemde bir jandarma tarafından öldürülen Carlo Giuliani'nin annesi Haidi Giuliani de katıldı.